Haziran 20, 2022 | Leave a comment Haklar (Özet) : Haklar, her şeyden önce bir düzen demektir. Ama hukukun öngördüğü düzen, fiilen gerçekleşatır bir düzen bileğildir. Haklar, sosyete içinde insanların hakikaten elbette davrandıklarını bileğil, elbette davranmaları gerektiğini gösterir. Haklar, kendisine uyulmak ve uygulanmak sinein vardır. Türe kıymeti zımnında, insanlar arası ilişkileri bir düzene ayırmak, maşerî yaşamın gerçekleşmesini yağdırmak ister. İnsanlara, “Bana uy; Beni gerçekleştir” buyruğu ile seslenir. Haklar düzeni, doğduğu andan itibaren bireyin karşısına akseptans edilmesi ve uyulması gereken, kesinkes düz kurallar olarak çıkar. İnsan, özgür bir varlıktır ve iradesini hukukun buyrukları doğrultusunda kullanabileceği gibi, onlara aykırı bir yönde bile kullanabilir. Bu nedenle sosyete içinde insanların reviş ve davranışlarının dostluk kurallarına uymaması, her vakit mümkündür. “İşte dostluk, insanoğlu davranışlarını bileğerlendiren, çıkar çatışmalarına çözüm getiren kurallardan, normlardan meydana gelen bir model, bir bütündür.” İnsan-insanoğlu, insanoğlu-tabiat ilişkilerinin insanlığın şerik çıkarı ve huzuru sinein evrensel ilkelerle güvence altına alınmasıdır. Haklar, âdemiyet seviyesi sinein göstergedir. Hukukun temeli, kaynağı üzerine birhayli rey ortaya atılmıştır. Bunlar kaynağı: tanrı, dershane çıkarları, sosyete sözleşmesi, tabiat ve insanlar olarak tamlayan inançlerdir. Haklar Nedir Haklar, toplumun genel menfaatini veya fertlerin ve toplumun şerik iyiliğini yağdırmak maksadıyla konulmuş olan ve hep gücüyle desteklenen kaide, gerçek ve kanunların kâffesidür. Daha yaygın bir teşhismıyla dostluk, adalete yönelmiş maşerî yaşyalnız düzenidir. Haklar Kelime Mealı Haklar kelimesi Arapça “gerçek” kökünden gelir ve gerçek kelimesinin çoğmehabetli olarak bilinmektedir (galat-ı meşhur). Zenciçda “gerçek” kelimesinin çoğmehabetli “ilenme’kak”tır. Türk Tat alma organı Kurumu’na için dostluk kelimesi, “Toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım zorlaü belirleyen yasaların kâffesidür”. Bunun dışında hukukun “haklar” mealı da vardır. Mecazi anlamda ise, ahbaplık, ülfet mealında da kullanılır. Yol Mealı Haklar dönemden döneme değiştiği sinein hala doyurucu bir teşhism dokumalamamıştır. Kant “Haklarçular hala hukukun teşhismını aramaktadırlar” der. Hasetmüzde en çok akseptans edilen teşhismı ise: “Belirli bir zamanda makul bir toplumdaki ilişkileri düzenleyen ve uyulması devlet zoruna (müeyyide) destelanmış kurallar kâffesidür.” Bilimsel bir disiplin olarak dostluk, kendi içinde üs olarak ikiye ayrılır. Umumi olarak hukukun zevat arası ilişkileri süje kayran kısmına Özel Haklar, zevat ile devlet veya devleti oluşturan kurumlar arası ilişkileri düzenleyen kısmına ise Umum Hukuku adı verilir. Bu kocaoğlanrım roma hukukundan kalma bir ayrımdır (ius privatum-ius publicum). Uygar Haklar, Tecim Hukuku ve Devletler Özel Hukuku özel hukukun, buna ödenek Anayasa Hukuku, Ceza Hukuku ve İdare Hukuku hep hukukunun mebdelıca ast dallarıdır. Haklar Kuralları ve Özellikleri Hukuku öbür toplumu organizatör kurallar olan örf ve adetler, gelenekler ve dinlerden kocaoğlanran özellik devlet tarafından güvenceye alınmış ve cebri yaptırımlara iye olmasıdır. Haklar kuralları insanoğlu davranışlarını düzenler ve bulunmuş olduğu toplumun şayan kazalarını taşır. Soyutluk ve genellik özelliği sayesinde bir nitelikteki tekmil durumlarda uygulanması sağlanır. Yapmış oldurım (Müeyyide) Haklar kayranında yaptırım hep gücü ile uygulanır. Hukuka uymayı zorlama, uymayanları cezalandırma ve uyulmadığı durumlardaki zararları en aza indirmek sinein kullanılır. Haklar düzenini sağlamayı ve korumayı yalnızçlayan yaptırımlar gene dostluk düzeninin öngördüğü şekilde yerine getirilir. Maddi ve tinsel yaptırımlar olarak ikiye ayrılır. Maddi yaptırımlar hukuka aykırı durumlarda uygulanırken tinsel yaptırımlar bu durumları kösteklemek sinein kullanılır. Ceza hukukunda ölüm, cezaevi ve mangiz cezaları; anayasa hukukunda siyasetten men, parti kapatma; algı hukukunda algı ve kaçakçılık cezaları gibi bambaşka dostluk dallarında bambaşka yaptırımlar vardır. Hukukun Dayanağı Hukukun dayanağı ile alakalı çeşitli dönemlerde kuramlar üretilmiştir. Bunları sıralamamız icabında; dimaği bir irade olarak gkalıntı kuramlar, irade dışı olarak gkalıntı kuramlar ve pozitivist kuramlar. Bu kuramların bazılar felsefik bileğil ortaya konduğu devrin problemlerını çözmek veya politik inançleri dostluk biliminde dile getirme ihtiyacından ortaya çıkmıştır. İdesi ve ideali doğruluk olan dostluk, genel olarak şu şekilde teşhismlanabilir: “Haklar, adalete yönelmiş maşerî bir yaşyalnız düzenidir.” Bu teşhismdan, hukukun üç ayrı fonksiyonu yerine getirdiğini görmekteyiz. Bu fonksiyonlar düzen, ameliye yarar ve adalettir. Hukukun Toplumdaki Fonksiyonları 1. Düzen Fonksiyonu Hukukun bu fonksiyonu ile anlatılmak istenen, hukukun maşerî yaşamı düzenleyip insanların amerikan barış ve emniyet içinde bir arada yaşamalarını sağlamaktır. 2. Kullanışlı Yarar (Toplumsal İhtiyaçların Alınlanması) Hukukun ameliye amacını, maşerî gerçeklik belirler. Haklar bu fonksiyonu ile sosyete içinde canlı insanların, birbirleri ile tasarlamak zorunda oldukları ilişkilerini ve biyolojik, ruhsal bir varlık olarak insanoğlunun dokumasından kaynaklanan ihtiyaçlarını karşılamaya çalışır. Haklar bu fonksiyonu ile mevlit, evlenme, ölüm vb. önemli biyolojik olayları da çeşitli hükümlerle düzenler. Tek dostluk düzeni yaşamın üs gerçeklerini görmezden gelemez. Haklar düzeni, insanoğlunun saf dokumasına ve bundan ileri gelen ihtiyaçlarına orantılı çıkmak zorundadır. Haklar önemli ölçübile, hesaplı gerçeklere bile sınırlıdır; hesaplı yoksulluklara uymalı ve onları karşılamalıdır. 3. Türe Haklar bu fonksiyonu ile makul bir kombinezon altına aldığı toplumsal gereksinimlerı, özü salt bir müsavat düşüncesi olan doğruluk ölçüsüne vurarak ciddi kimliğini kazanır. Hukukun idesi ve ideali adalettir. En gücük teşhismıyla doğruluk, “bir müsavat düşüncesi”dir. “Türe, nesnel (objektif) ve öznel (sübjektif) çıkmak üzere dü bambaşka anlamda kullanılır. Türe aslında ahlâki bir kavramdır; Bu kapsamda, erdem, fazilet mealında ferdî bir özelliği deyimler. şahsiyet her vakit haklı olana yönelir, her insana kendine düşeni satmak yolunda kadimî ve bileğdavranışmez bir çaba gösterir. İşte bu reviş ve çabayı gösteren doğruluk, özne (süje) ile alakalı oluşundan ötürü öznel (sübjektif) doğruluk olarak nitelenir. Bir erdem olan öznel adaletin dışında ve ondan önce nesnel (objektif) bir doğruluk mealı vardır. Nesnel doğruluk, kişinin bir özelliğini bileğil, kişilerin konkre durumlarda gerçekleştireceği bağlantı biçiminin bir özelliğini deyimler. İşte dostluk kayranında hukuki şayan olarak lafız konusu olan doğruluk bile, bu nesnel anlamda adalettir. Çünkü dostluk, insanlar arası ilişkileri biçimlendiren, onlara görünür ve kazançlanabilir bir düzen veren, bu amaca yönelen normlar kâffesidür.” Maşer sineindeki davranış ve ilişkilerin bileğerlendirilmelerini sineermiş kurallar tekmilü olarak dostluk, bu bileğerlendirmelerde doğruluk ölçüsünü kullandığı ve tutunmak durumunda bulunduğuna için, adaletin böylece, hukukun da bir bileğerlendirilme ölçüsü olacağı doğaldır. Haklar normlarında doğruluk acaba ne ölçübile yansıtılmıştır ? Mevcut dostluk ne denli adaletlidir ? İşte burada kanun üstü doğruluk mealı ortaya çıkmaktadır. Bu, tüm dostluk sistemine ve sistemlerine hükümran mevcut, nesnel ve salt bir şayan niteliğindeki adalettir. Haklar bir sosyete düzenini sineerir. Hukukun varlık nedeni bile adalettir; lazım mevcut düzeni gözlemek, gerekse onu bileğdavranıştirmeyi meşrulaştırmak sinein her vakit adalete mebdevurulur. Nesnel ve kanun üstü doğruluk hukukta karşımıza müesses dostluk düzenlerinin asli örneği, olması gereken dostluk mealında dostluk idesi olarak çıkar. Bu niteliği ile doğruluk, mevcut dostluk düzenlerinin kendisine orantılı olup olmadığı açısından bir şayan ve istimara ölçüsü olur. Yine bu özelliği ile doğruluk, aynı zamanda hukukun idealidir. Hukukun akdetmek amacını güttüğü şey adalettir. Birbirleri ile yararlı ve aksi karşılıklı ilişkilerde mevcut bu üç fonksiyon muvazene içinde olduklarında, adil bir dostluk düzeninin gerçekleşmesi sağlanır. Alışılagelen olarak tüm dostluk normları bu üç fonksiyonu da kapsar. Sonuç olarak dostluk, hem adaleti gerçekleştirecek, hem maşerî yaşyalnız uyacak, hem bile bu maşerî yaşamın amerikan barış içinde sürebilmesi sinein bir düzen görünümünü sağlamaya çalışacaktır. https://www.arabacihukuk.com/